Microsoft Yaz Okulu ve Yaz Stajı

Merhaba, size Microsofttaki ilk günümden bahsetmek istiyorum;

Sabah 7:30 da Microsoft ofisindeydim, samimi bir güvenlik görevlisinin karşılamasından sonra lobide diğer arkadaşlarla 8:00 e kadar bekledim. Ofisin iç kısımında Windows 10 ve Windows Phone afişleri göze çarpıyordu.

Daha sonra herkese giriş kartları dağıtıldı ve yaz okulunda hemen hemen bütün eğitimleri alacağımız salona geçtik. Ayça Hanım, Behice Hanım ve Funda Hanım bizimle ilk konuşmayı yaparken o kadar samimi ve içtendiler ki insan ister istemez rahatlıyor.

Hemen akabinde Microsoft Türkiye' nin Genel Müdürü Murat Kansu bize bir konuşma yaptı, ilk defa hayalini kurduğum şirketin, genel müdürünün hayatını, anılarını ve tecrübelerini bizlerle paylaşması beni heyecanlandırdı.

Murat Bey' in de Microsoft Türkiye' deki diğer çalışanlar gibi içten ve espritüel olması gerçekten olmam gereken yerin Microsoft olduğunun kanıtı gibiydi.

Tüm samimiyetimle söylemem gerekir ki, gerçekten Microsoft Türkiye' deki herkes gelen öğrencilere ellerinden geldiğince yardım ediyorlar ve sorularına cevap veriyorlardı. Tabi konuşmalar sırasında verilen küçük aralarda diğer insanlarla tanışma fırsatı buldum ve herkes çok içten ve arkadaş canlısıydı.

Öğle yemeğinden önce Masha Melkova' nın Microsoft Brand and Marketing konusundaki sunumunu dinledim. Rus olmasına rağmen çok düzgün bir aksanı olduğu için konuşmasını takip etmek de zorlanmadım.

Masha Melkova' nın sunumundan sonra, üzerinde çalıştığımız ufak bir proje olsa bile gerçekten doğru hedef kitleye ve o hedef kitlenin gereksinimlerini iyi analiz ettiğimiz zaman yaptığımız proje bir anda çok iyi bir projeye dönüşebileceğinin farkına vardım, bir diğer değişle siz projenize inanıyorsanız ve hedef kitlenizin farkındaysanız büyümeniz için önünüzde engel yok demektir.

Bunlara ek olarak, bir markanın logosunun, sloganının öenmini kavramama yardımcı oldu. Öğle yemeğinde, herkesin birbirini daha iyi tanıyıp, kaynaşması için yemeği herkes rastgele belirlenmiş grubuyla yemek yedi. Bu arada diğer arkadaşların projelerini dinleme fırsatım oldu.

Öğle yemeğinden sonra kısa bir iş güvenliği sunumu dinledik. Daha sonra grup çalışması tarzında 10 gruba bölündük, her gruba 3 - 4 adet dergi dağıtıldı ve bizden Microsoft Yaz Okulundan beklentimizin, bu dergilerdaki materyalleri kullanarak tasarlayacağımız bir dizayn ile anlatmamız beklendi.

Her gruptan çok farklı tasarımlar çıktı ancak ortak nokta her grubun tasarımında "Creative", "Serious", "Curious" keyword leri vardı.

Benim ve grubumun yaptığı tasarım;

Son olarak, kendi grubumuza oy vermeden en iyi tasarımı seçmemiz istendi fakat herkes çekingen davrandığı için en iyi tasarımı belirleyemedik, durum böyle olunca Behice Hanım devreye girdi ve kendi fikriyle en iyi tasarım olarak benim ve grubumun hazırladığı tasarımı seçti, bizim için motive ediciydi ve finalde benim, grubumun ve Behice Hanımın yer aldığı birincilik fotoğrafı;

İlk günüm bu şekilde geçti, orada kodlama yapmak için sabırsızlanıyorum.

Merhaba, size Microsofttaki ikinci günümden bahsetmek istiyorum;

Yine sabah erken saatte oradaydım, trafiğe kalmamak için erken gidiyorum, ama bu birazcık yorucu oluyor. Yazmaya başlamadan önce gerçekten çok yoğun ve yorucu bir gün olduğunu özellikle belirtmek isterim.

Güne Cavit Yantaç' ın (Microsoft Türkiye, GMY, Evangelism) "Nereden Geldik, Nereye Gidiyoruz?" başlıklı sunumuy ile başladık. Cavit Bey' in konuşması ve bi o kadar da ses tonu o kadar iyiydi ki insan dinlemekten sıkılmaz. Cavit Bey bizlere tecrübelerinin yanında bizim nasıl bir yol izlememiz gerektiğini ve şu anda çok donanımlı insanların arasından sıyrılmamız için neler yapmamız gerektiğinide anlattı. Sunumda en çok etkilendiğim kısım Shazam uygulamasıyla ilgili anlattı bir anısı oldu.

Daha sonra, İbrahim Kıvanç' ın Projenin Belirlenmesi, UI & UX aşamaları sunumuyla başladık. (UI; User Interface / UX; User Experience) Bunlara ek olarak WireFraming and Prototyping konularına ve Business Model Canvas konularına değindik, daha anlaşılabilir bir şekilde yazmak gerekirse bir projeye başlamadan önce izlenecek yol haritasının çizildiği görsel öğreler olarak nitelendirebilirim. Bu konulara okulda aldığım CSE 344 Software Engineering dersinden baya bir aşınaydım ve sunumda anlatılanların çoğunu biliyorum, ancak İbrahim Bey' in bu konuları Microsoft bakış açısıyla anlatması, ders bilgilerinin sahada nasıl kullanıldığını anlamamda yardımcı oldu.

Öğle yemeğinden sonra sunumun ikinci kısımına geçildi, ikinci kısımı benim için biraz daha durgun geçti diyebilirim. İkinci kısımda, bizlerden projelerimizi Wireframe ve StoryBoard ile çizmemiz istendi. Ben, Microsofttaki stajıma başlamadan önce sunduğum proje ile ilgili bilgi sahibi olmak için araştırma yapmıştım ve projemin çizimlerini tamamlamıştım. Bu yüzden Wireframe ve StoryBoard çizimler hali hazırda elimde olduğu için bu aşamada çok bir şey yapamadım ancak İbrahim Bey ile projem ile ilgili bir kaç konuda konuşma fırsatım oldu. Wireframe ve StoryBoard çizimlerinin ardından İbrahim Bey' in sunumu bitti.

Daha sonra, Coca Cola Group CIO Gökhan Kıpçak bizlere tecrübelerini anlatmak için sahnedeydi. Burada, belkide üniversite hayatım boyunca göremeyeceğim kişileri görmek ve konuşmalarını dinleme fırsatı bulmam gerçekten beni mutlu etti. Gökhan Bey Coca Cola' da çalışmaya başlamadan önce neler yaptığını, makine mühendisi olarak okumaya başlayıp daha sonra endüstri ve bilgisayar alanında devam ettiğini anlattı. Ek olarak, Coca Cola' da işlerin nasıl yürüdüğünü, bilinen sorunların çözümleri yerine bilinmeyen fırsatları keşfetmenin öneminden bahsetti. Bir arkadaşımız, Gökhan Bey' e "Şirkette karşılaştığınız zorluklar nelerdir?" sorusunu yöneltti, Gökhan Bey' in cevabı tam tahmin ettiğim gibiydi, teknolojik gelişmeler her zaman ilerlemeye devam eder, ancak sorun insanların bu gelişmeleri kabullenmesi ve uyum sağlaması aşamasında çıkar. İnsanlar, gelişmelere uyum sağlayamazsa teknolojiyi etkili olarak kendi alanlarında kullanamazlar.

Son olarak, şu ana kadar gelen bütün konuşmacıların Kadıköy Anadolu Lisesinden mezun olmuş olması tesadüf olsa gerek :)

Merhaba, size Microsofttaki üçüncü günümden bahsetmek istiyorum;

Bugün tam anlamıyla teknik eğitimlerde beynim yandı diyebilirim, nedenini açıklayacağım. Güne sektörün öncülerinden olan Vodafone' un Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Engin Aksoy' un konuşmasıyla başladık. Önceki konuşmacılar gibi Engin Bey' de bizlere sektörde yer alabilmek için rakiplerimizden ayırt edilebilir bir farkımızın olması gerektiğinin öneminden bahsetti, kişisel olarak gözlemlediğim diğer bir ayrıntı ise Engin Bey' de dahil olmak üzere sektörün önemli isimlerinin hepsi kendilerini farklı sektörlerde çalışarak geliştirmişler ve farklı ülkelerde çalışarak, farklı kültürlerde çalışmanın zorluklarını deneyimleyerek kendilerini farklı kılmışlardır. Engin Bey bizlere Vodafone' dan önceki iş deneyimlerini anlattıkdan sonra ki Vodafone' dan önce çalıştığı firmalar da sektöründe lider firmalar (Coca-Cola, Michelin, Nike) Vodafone' un teknoloji alanında izlediği yol haritasından bahsetti ve bizlerle çok değerli tecrübelerini paylaştı.

Daha sonra teknik eğitimler başladı. Belirtmem gerekir ki, teknik eğitimlerde anlatılanların çoğu bildiğim ve tecrübemin olduğu konulardı fakat üst üste çok fazla konu hakkında sunumları dinlemek baya bir yorucuydu. Bugün kü teknik eğitimler direk sahada çalışan mühendisler tarafından verildiği için tam anlamıyla gerçek hayatta öğrenilen bilgilerin pratikde kullanılırken nasıl değişime uğradığını anlama fırsatım oldu.İlk olarak, Enis Günesen'in TFS Source Control eğitimiyle başladık, benim aşina olduğum ve tecrübemin olduğu bir konuydu. TFS, yani Team Foundation Server Visual Studio üzerinden bir takım ile proje geliştirirken yazılan kodların birbirine karışmaması için yada bence en önemlisi, çalışan bir kod üzerine yenilikler eklendikten sonra üründebir hata olması durumunda eski sürüme (çalışan stabil hali) rahatça dönebilme imkanı sağlayan bir araçtır. Aynı zamanda GitHub hesabı ile de kullanıyor olması ekstra bir avantaj. Yani TFS başka bir değişle Application Lifecycle Management ( ALM ) aracıdır, ancak TFS' i sadece source code kontrol mekanizması olarak düşünmek yanlış olur.

Enis Bey' in hemen akabinde, Murat Odabaşı Agile at Microsft & TFS eğitimi başladı. Bu eğitimde anlatılanları okulda aldığım derslerde biliyordum, bu yüzden kendi bilgilerime ek olarak Agile sisteminin Microsoftta nasıl işlediğini anlama fırsatım oldu.

Daha sonra, Testing Software eğitimi başladı. Test prosedurleri hakkında bilgim ve tecrübem vardı, ancak bu eğitim benim bilgilerime ekstra olarak "Bir proje takımında test prosedurleri nasıl olmalıdır ?" konusunda bilgi sahibi olmamı sağladı.

Nuran Hanımın hemen ardından, Can Turgu Production Debugging eğitimi başladı. Burada, bir programın coding aşamasında değilde production halindeyken, yani release edilmiş bir uygulamada oluşabilecek sorunların nasıl çözüldüğü (debug) anlatıldı. Burada ki dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta coding aşamasındaki bir program ile release edilmiş bir programda çıkabilecek sorunların arasındaki farkı kavramaktı. Coding aşamasındaki herhangi bir programda çıkan sorunlar hayati öneme sahip olmayabilir, yani o aşamadaki sorunlar en fazla projenin belli tarihlerinin uzamasına sebep olabilir, ancak hiç bir user etkilenmez. Release edilen bir programda çıkan sorunları ele aldığımızda ise, sorunun en kısa sürede çözülmesi yada sorundan en az seviyede kullanıcının etkilenmesi gibi stressli kavramlar devreye girer. Can Bey bizlere bu aşamada debugging işlemleri sırasıyla nasıl olmalı, sorun nasıl tanımlanmalı, sorun tanımlanırken nelere dikkat edilmeli gibi konuları anlattı.

Daha sonra, Nuran Zenginel'in Developing Modern Web Application eğitimi başladı. ASP.NET ile tecrübem olduğu için (şuanda baktığınız web sayfası tamamen kendimin ASP.NET ile kodladığım bir sayfadır) birazcık sıkıcı geldi ancak bilgilerini tazelemek güzeldi :)

Son olarak, Alkım Şenkan' ın OSS on Azure eğitimini dinledik.(OSS -> Open Source Software) Bu eğitimde, vurgulanan nokta Microsoftun, Open Source Softwarelar ile ilgili duruşuydu. Bu eğitimde anladım ki, Microsoft özellikle Linux gibi OSSlara fazlasıyla değer veriyor ve katkıda bulunuyor ve ek olarak Microsoft Azure ile bir çok platformum bir araya getirmeye çalışıyor. Başka bir değişle, Microsoft size şöyle bir esneklik veriyor, programınız / uygulamanız C# dilinde olabilir ancak siz database olarak SQL Server kullanacaksınız diye bir zorlama yok, onun yerine mySQL' de kullanabilirsiniz. Böyle bir esnekliği sağlamasının temelinde Microsoft' un vizyonu vardır. Alkım Bey' in eğitiminde Microsoftun OSS ürünleri tam anlamıyla desteklediğini anlamış olduk.

Ve bu kadar yorgunluğun üstüne son olarak, hepimizin bildiği bir isim Tolga Abi(Tolga Garipoğlu) bizlerle konuşmak için sahnadeydi. Gayet güzel ve keyifli bir söyleşiydi.

Microsfttaki dördüncü gün yoğun bir C# eğitimi ile başladı.

MVP Emrah Uslu' nun C# eğitimi gün boyunca sürdü. Microsoftta yapacağım proje gereki C# tecrübem ve bilgim olduğu için eğitimi takip etmekde zorlanmadım. Bu eğitim ile kendi bilgilerimi tazeleme fırsatım oldu.

16:30' a kadar süren yoğun bir eğitimin ardından, Mutfak Sanatları Akademisi kurucusu Mehmet Aksel sahnedeydi. Tamamen sohbet havasında olan konferans çok keyifli ve güzeldi. Mhemet Bey' in hayatından anılar ve tecrübeleri dinlemek güzeldi.

Microsofttaki beşinci günüm çok keyifli geçti diyebilirim;

Güne Microsoft CTO Onur Koç' un Hw Technology is Changing sunumuyla başladık. Bu sunum beni çok yakından ilgilendiriyordu ve Onur Bey' den AR konusunda bir sunum dinlemek bulunmaz bir fırsattı âdeta. Bu yüzden kendimi şanslı hissediyorum, gerçi Microsoftta geldiğim andan itibaren kendimi şanslı hissediyorum.

Daha sonra, MVP Engin Polat' ın UWP Development eğitimi başladı. Bu arada UWP, Universal Windows Platform demektir, öyle bir platform düşünün ki, Windows 10 için tasarlıyosunuz ve kodluyorsunuz, ve bu uygulama tablet içinde telefon içinde aynı executable dosyayı çalıştırıyor ve görsel tasarımınızın düzgün gözükmesi için ekstra hiç bir şey yapmıyorsunuz herşeyi UWP sizin için düşünüyor ve düzenliyor. Bunu, responsive web designa benzetebilirsiniz. Bu konuda eğitim almak gayet güzeldi ve özellikle Engin Bey gibi enerjik birisinden bu eğitimi almak mükemmeldi.

Ve günün sonunda, Mirgün Cabas sahnedeydi, bizimle bu zamana kadar başına gelenleri ve tecrübelerini paylaştı.

Microsoftta ikinci haftanın ilk günü Donanım Haber Genel Yayın Yönetmeni Mesut Çevik ile başladı.

Mesut Bey bizlere Donanım Haber ile ilgili tecrübelerini, orada işlerin nasıl ilerlediğini, piyasada hangi teknolojilere ve ürünlere ilginin arttığını anlattı. Benim için bu teknolojileri Mesut Bey' den dinlemek güzel bir deneyimdi.

Mesut Bey' den sonra Yiğit Özaksüt' ün Xamarin eğitimi başladı. Xamarin, iOS, Android ve Windows Phone cihazlarına C# dili ile uygulama geliştirilebilen bir ortak platformdur. Mobil uygulama geliştirme bu zamana kadar çok ilgimi geçmemesine rağmen eğitim gayet keyifli geçti.

Daha sonra, Ercüment Büyükşener sahnedeydi. Ercüment Bey, kendisinin bu zamana kadar edindiği tecrübelerini ve şu anda piyasada bir dijital yıkım olduğunu ve bu dijital yıkım olurken bizim bu yıkımın nerede bulunmamız gerektiğini anlatan bir konuşma yaptı. Ek olarak, bizlere bir takım tavsiyelerde bulundu.

Bütün konuşmaların ardından, herkesin heyecanla beklediği proje sunumlarımız başladı, herkesin projesini anlatmak için iki dakikası vardı. İki dakika kısa bir süre gibi gözükebilir ama bir projeyi en basit biçimde anlatmak için yeterli bir zamandı. Bu sunumlarda diğer arkadaşlarımında projeleri hakkında fikir sahibi oldum ve kendi projemi bu kadar proje arasında nasıl farklı kılabileceğimi düşünmeye başladım.

Microsofttaki yedinci günümden bahsedeyim;

İlk olarak, her zamanki gibi güne bir konuşmacı ile başladık, bu sefer konuşmacı, Özge Ersu idi. Özge Bey profesyonel gezi danışmanı ve turizm uzmanı olarak bizlere gezdiği yerleri ve tecrübelerini anlattı. Bu arada, 160' dan fazla ülke gezdiğini belirtmek isterim.

Özge Bey' in ardından teknik eğitimler başladı ilk olarak, Mobilist şirketinin kurucusu, Ufuk Arslan' ın Xamarin Development eğitimi vardı, daha sonra benim tecrübeli olduğum bir konuda, ASP.NET ve Web Apı konusunda eğitim başladı.

Yoğun geçen eğitimlerin ardından, Microsoft Principal Software Engineer Deniz Demircioğlu deneyimlerini bizimle paylaştı. Deniz Bey Microsoft Office programının geliştirilmesinde yer aldığı için anlattıkları bizler için çok değerliydi. Bizlere kimsenin fotoğraf çekmemesi şartıyla Excel ve bazı Office programlarının source kodlarını ve bu kodların nasıl geliştrildiğini gösterdi.

Microsofttaki sekizinci günümde görmek istediğim bazı teknolojileri görme fırsatım oldu, sizlere bunlardan bahsedeyim;

İlk olarak, her zamanki gibi güne bir konuşmacı ile başladık, bu sefer konuşmacı, Mustafa Acungil idi. Mustafa Bey bizlere kariyerimizde nelere dikkat etmemiz gerektiğini anlatırken kendi tecrübelerinide bizlerle paylaştı.

Mustafa Bey' in ardından teknik eğitim başladı yani eğlenceli kısım. Umut Erkal' ın IoT eğitimi sırasında 3D Printer ve 3D Printer ile bastığı Drone' u inceleme fırsatım oldu. Bu tarz teknolojileri yakından görmek çok keyifliydi.

Eğlenceli geçen bir eğitimin ardından, Spotify Türkiye Direktörü Ergül Çivi sahneydeydi. Ergül Hanım bizlere Spotify' ın datalarını nasıl yönettiğini ve hukuksal anlamda Spotify' da işlerin nasıl ilerlediğinden bahsetti.

Microsofttaki dokuzuncu günümden bahsedeyim;

İlk olarak, İlknur Cifcibaşı' nın sunumyla günü başladık. İlknur hanım bizlerle deneyim ve tecrübelerini paylaştı. Daha sonra, YouTube videolarınıda takip ettiğim MVP Daron Yöntem ile Azure Services eğitimi başladı. Aslında buna hem eğitim hemde güzel bir söyleşi diyebiliriz. Son olarak da, Pozitron kurucu üyesi Fırat İşbecer bizlere bir startupın nasıl büyüyebileceğini , nasıl globalleşebileceğini kendi tecrübelerinden örnekler vererek anlattı.

Microsofttaki ikinci haftamın son gününden bahsedeyim;

İlk olarak, iş planlama direktörü Kerem Onar, bizlerle deneyim ve tecrübelerini paylaştı.

Daha sonra bir önceki günden de hatırladığım bir isim Daron Yöntem tekrar bizlerleydi. Konumuz yine Azure üzerineydi ancak biraz daha farklıydı.

Öğleden sonra ise Engin Polat ile HTML ve JavaScript eğitimi başladı.

Ve son olarak ikinci haftanın son konuşmacısı MedaiCat' den tanıtığım Pelin Özkan idi. Bizlere iş hayatındaki tecrübelerinden bahsetti.

Microsoftta artık sona doğru yaklaşıyorduk, sizlere üçüncü haftanın ilk gününden bahsetmek istiyorum;

İlk olarak, güne Orhun Ün ile başladık, kendisi bizlerle iş hayatındaki tecrübelerini anlattı.

Orkun Bey' in ardından Nara Educational Tech ile Unity Game Dev eğitimi başladı, eğitim sırasında kısa sürede bir oyun çıkarttık ve çok eğlenceli geçti diyebilirim.

Hemen ardından daha da ilgi çekicibir konu olan VR eğitimi başladı. Redi Gokaj bizlere VR hakkında bildiklerini anlattı ve piyasadaki hemen hemen bütün VR ürünlerini tanıttı. Ek olarak, kendi yaptıkları bir VR uygulamasını Oculus' da deneme fırsatımız oldu.

Günün sonunda, internet ortamında TEAkolik olarak bildiğimiz Hamza Şamlıoğlu sahnedeydi. Bizlere hem hayatını hemde tecrübelerini anlattı.

Microsofttaki onikinci günümden bahsedeyim;

Güne, BKM Genel Müdürü Soner Canko ile başladık. Çok keyifli bir konuşmadıydı. Bizlere hem BKM' den hemde Türkiye için geliştirdikleri ödeme yöntemi Troy' dan bahsetti.

Soner Bey' in ardından teknik eğitimler başladı. Teknik eğitim Big Data üzerineydi, ve bu eğitimi Data Platform MVP ve ayrıca yemeksepeti.com’da çalışan Koray Kocabaş' dan dinledik. Konu Big Data olunca Azure üzerindeki SQL Server' da işin içine girdi ve eğitimin Azure ile ilgili kısımını Abdullah Altıntaş' dan dinledik.

Ve günün son konuşmasındaydı sıra, bu seferki konuşma çok farklıydı, insanın isterse neler başarabileceğini gösteren çok güzel 2 insan bizlere kendi hikayelerini anlattılar. Microsoftta çalışan ve çok iyi projelere imza atan Hasan Özdemir, Duygu Kayaman ve Betül Toklu bizlere hayattaki tecrübelerinden bahsettiler. Bu insanların neler yaptıklarını merak edenler muhakkak izlesinler. https://www.youtube.com/watch?v=mPCXXcjNdkU

Microsofttaki onüçüncü gününe benimde uygulama geliştirdiğim bir ürün ile başladık;

Güne Microsoftun eğlence tarafı olan XBOX ile başladık.

Daha sonra Office 365 eğitimi İbrahim Kıvanç ile başladı. Office 365' in yepyeni özelliklerini ve projelerimizde kullanabileceğimiz taraflarını öğrendik.

Öğleden sonraki teknik eğitimde CRM/AX yani müşterli ilişkileri yönetimi programlarını öğrendik. Microsoftun Dynamics programı üzerinden işlerin nasıl geliştiğini gördük.

Günün sonunda, Denizbank Genel Müdür Yardımcısı ve Intertech Yönetim Kurulu Üyesi Dilek Duman bizlerleydi. Gerçekten çok samimi bir sunum ile kendi hayatını ve neler yaptığını anlattı. Bu arada, Microsoft ile geliştirdiği bir projede Bill Gates ile tanıştığını ve o zaman ondan aldığı bir kartı hala sakladığından da bahsetti.

Sizlere Microsofttaki ondörtüncü günümden bahsedeyim;

Güne mükemmel bir konuşmacı ile Intel Genel Müdürü Burak Aydın ile başladık. Anlattıkları çok değerli ve bizlere hayatımızda önemli kararlar verirken yardımcı olacak bilgilerdi.

Teknik eğitimde İbrahim Kıvanç ile Microsoft Cognitive Services & Bot Frame Work öğrendik. Microsoft Cognitive Services özellikle kendi projemde kullanacağım için benim için yeri ayrıydı.

Daha sonra, yine benim projem ile ilgili olan SQL Server 2016 eğitimi Yiğit Aktan ile başladı.

Son olarak, çok eğlenceli bir konuşmacı Zafer Parlar bizlerleydi.

Microsofttaki üçüncü haftamın son gününden bahsedeyim;

İlk olarak, Cisco Genel Müdürü Cenk Kıvılcım bey bizlere kendisi hakkında bilgiler verdi. Kendi çalışma hayatında verdiği kararları bizlere anlatması çok keyifliydi ve bir o kadarda örnek alınması gereken bilgilerdi.

Daha sonra, Power BI yani databaseden alınan bilgileri nasıl anlaşılabilir grafiklere çevirebiliceğimizi öğrendiğimiz eğitim başladı.

Öğleden sonra, Doğan yayın Holding’de Writer olan Fatoş Karahasan ile güzel bir sohbet havasında söyleşi gerçekleştirdik. Farkılı sunum tekniği ve anlattıkları çok ilgimi çekti.

Ve son olarak üçüncü haftanın son konuşmacısı Girişimci olan FitWell Co Founder Barış Özaydın oldu. Pek Startup' a ilgim olmasada farklı tecrübeleri ilgimi çekti ve bizlere FitWell Premium üyelik dağıttı.

Microsoftta artık son haftadaydık, sizlere dördüncü haftanın ilk gününden bahsetmek istiyorum;

Bugün açılış konuşmamızı güzel bir konuğumuz Microsoft Güney Afrika’da çalışmış olan değerli bir hanımefendi geldi.Microsoft MACH programı hakkında bizleri bilgilendirdi.

Daha sonra, Machine Learning konusunu işledik.Çeşitli bilgiler verdi Mustafa Acungil bize Azure platformu üzerinde demo örnek yaptık.

Günün sonunda, Microsoft iş ortakları bizlerle tecrübelerini paylaştılar.

Microsoftta gün geçtikce sona yaklaşıyorduk;

Bugün açılışı Ergem Şenyuva Tohumcu ile yaptık. Sürdürülebilirlik ve Teknoloji konulu semineri verdi.Teknolojinin nereye gittiğini ve bize neler getirdiğini ve sürdürülebilirlik ve teknoloji hakkında bilgi verdi.

Ergem Hanım' ın ardından proje geliştirme saati başladı ve Engin Bey' e soru sorama fırsatımız oldu.

Proje geliştirme saatinden sonra yoğun istek üzerine DX ekipinin lideri Behice Hanım sahnedeydi ve bizlere kendi hayatından örnekler verdi.

Son olarak, TEB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Canevi bizlere kendisi ve tecrübeleri hakkında bilgi verdi. Kendisinin 56 yıllık çalışma tecrübesinin olması ve teknolojiye bu kadar hakim olması herkesi çok şaşırttı.

Microsoftta artık sona doğru yaklaşıyoruduk;

Stajın ilk günlerinde sunum yapan Cavit Yantaç, stajın son günlerinde de bizlerleydi. Bu sefer bizlere nasıl sunum yapmamız gerektiğini anlattı.

Artık sona geldiğimiz içinteknik eğitimler yerine bizlere projelerimizi tamamlamamız için daha fazla zaman veriliyordu. Serbest proje geliştirme zamanının ardından IBM Türkiye Genel Müdürü Defne Tozan bizimleydi ve IBM' in hangi teknolojilere yatırım yaptığından bahsetti.

Deniz Hanım' dan sonra, Turkcell CEO Kaan Terzioğlu bizlere deneyim ve tecrübelerinden bahsetmek için sahnedeydi.

Microsoftta artık son gündeyiz diyebilirim, projelerimizi tamamlamak için son günümüzdü;

Sabah Halil Aksu deneyim ve tecrübelerini paylaşmak için bizlere bir sunum yaptı, Halil Bey' in sunumundan sonra saat 16:30' a kadar proje çalışması yaptık.

Gün boyu projelerimizle uğraştıkdan sonra Microsoft Yaz Okulu 2016' nın son konuşmacısı Pegasus Hava Yolları Genel Müdürü Mehmet Nane bizlerleydi.

Mehmet Bey, esprili bir şekilde bizlere iş hayatındaki deneyimlerinden bahsetti.

Microsoftta artık son gündeydik(ne yazık ki);

Sabah en iyi 15 proje jüri karşısında ve bizlere sunumlarını yaptılar ve daha sonra her proje kendine ait bir stand da tanıtımlarını yaptı.

Daha sonra 15 proje arasından ilk 3 proje jüri tarafından belirlendi. 15 Projenin fotoğraflarına linkden erişebilirsiniz. https://www.facebook.com/AcikAkademi/?fref=ts

Hep beraber(DX Ekibi dahil :) ) Microsoft Yaz Okulu 2016 pastasını kestik :)

Bugün daha çok eğlenerek geçti, sunumlar ve tanıtımlar erken saatte bitmesine rağmen hiç kimsenin Microsoft ofisinden ayrılası yoktu. Gerçekten bir daha bulamayacağımız bir ortamı bırakmak zor oldu. Ancak bu ortamı bizlere yaşatan başta Behice Funda ve Ayça Baş, Firders Ayate ve İbrahim Kıvanç 'a ayrıca teşekkürler.